16 Nisan 2012 Pazartesi

EMEL DEFNEM..( 16 Nisan güncesi )

           Servis biz aşağıya indiğimizde gelmişti. Kızım hergün koparıp verdiği ona baktıkça kendisini hatırlamamı istediği çiçeği koparamadığı için hemen üzüldü. Bindi servise bakışları değişti. Farkettim ve ben kopardım onun yerine sarı çiçeği ve servis amcasının telefonundan konuştum canımla. Dedim merak etme senin yerine kopardım çiçeğini. '' Anne bana suyumu vermeyi unutmuşsun'' demez mi? Ani bir kararla yola çıktık Çınar'la kızımın okuluna doğru..Yarım saat sonra okuldaydık..
          Camdan onu izledim. Herkes ayakta birşeyler yapıyordu, gürültü o biçim. Kızım oturmuş abaküsteki boncukları sayıyordu. Hiç seslenmek istemedim. Öyle izlemek istiyordum ama sınıftakiler bırakır mı hiç:) '' Emel Defne annen gelmiş.'' O koca gözler daha da bir büyüdü. Ağzı kulaklarına vardı kızımın. '' Anneeeeee''.
          Öğretmen sarıldı Emel Defne'ye ve başladı 23 Nisan'daki dans çalışmalarında çok başarılı olduğunu anlatmaya. O bahsettikçe ben teşekkür ediyordum. '' O kadar farklı dans ediyorki, baleye gittiği belli. Ellerini açışı, duruşu. Zaten yapacaksın iki çocuk ne verirsen kardır dedi. Bir de bize teşekkür etti 23 Nisan çalışmalarına hemen çocuğumuzu yolladığımız, ilgilendiğimmiz, heyecanımız için..
          BİZ ONU STADYUMDA İZLEYECEĞİZ DİYE SABIRSIZLANIYORUZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder